Günlük
Daha çok kendime olan gözlemlerimle bir günlük burası. Gelişigüzel yazılar; plansız, duygusal, kimi zaman öncesi sonrası tutmayan yazılar. Faydalı olmak için değil iyi hissetmek için buradayım. Kendimi yeniden sevmek için.
-
Ölü Taklidi Yapmak
Ölü taklidi yapmak insanı yaşamdan korur mu? Ölü taklidi yapmak acılardan korur mu? Ben yaşamayı yıllar önce bıraktım. Peki, neden canım acıyor hala? Sabahların özel olduğunu herkes bilir. Erken kalkmaktan bahsetmiyorum. Bahsettiğim sizin uyanık olduğunuz o sessiz anda kimsenin hayallerinize dokunmayacağını düşünmek harika. Kimsenin dinlemediği müzikleri dinlemek, kimsenin düşünmediği hayallere dalmak ve herkesten saklandığını düşünmek harika. Bunun için uykusuz kalmak ve kimi zaman uyku düzeninizi bozmak gerekebilir. Belki bir öğlen uykusuna da ihtiyacınız olacak sonrasında. Beklediğiniz kahvaltıyı yapamayacaksınız ama hayalinizde kızarmış ekmek yemek, kahve içmek o mükemmel güneşi selamlayan sabahları yaşamak var. Ben bu sabahları yaşadığımda güneş doğduktan sonra uykuya dalmaktan nefret etsem de kaçırmak istemiyorum. Belki bir poğaça bir…
-
İntihar Mektubu
Bir gün intihar edersem ardımda intihar mektubu bırakmam. Anlık gelen cesaretimle, durmuş beynimle intihar ederim. Aslında belli bir ders vermek ya da bir şey anlatmak gibi bir derdim yok. O yüzden o mektuba ne yazardım bilmiyorum. Bendeki bu ölme isteği biraz çabalamadan başarılı olmak veya para kazanmak isteyen insanların taleplerine benziyor. Günlük hayatta, yolda insanlarla konuşurken “şimdi intihar etsem nasıl olur?” diye soruyorum içimden. Belki bu sefer korkaklık etmem, başarabilirim. Sonradan karşımdakinin bir sorusu veya aklıma gelen sakat kalma korkusu beni düşüncemden uzaklaştırıyor. Rüyalarımda atladığımı görüyorum. Uyanıyorum. Annemin tepkisini, arkamdan ağlar mıydı onu düşünüyorum. Bir anda gelen, bir anlık bir rahatlama. Sanki yanlışların yükü kalkıyor üstümden. Hiçbir önemi kalmıyor hataların.…
-
Sırada Kabuslar var
Rüyaların hayatımda büyük bir yeri var. Bir dost, bir düşman, bir akraba, bir öğretmen oluyorlar zaman zaman. Geçmişte kalan bir anı kadar gerçek benim için. Zaman zaman hatırladığım ve başıma gelmiş kadar ürperdiğim kabuslar var. Senelerdir her gece rüya görüyorum. Çoğu zaman günlük yaşamdan daha fazla rüyalar beni yoruyor. İnsanlar üstümdeki yorgunluğu anlamıyor. O yüzden rüya görmemeyi dilediğim çok zaman oldu. Denedim de, tabi nasıl denenir bilmiyorum. İlaç kullanmaya çalıştım, düşünmemeye, çalışıp kendimi yormaya ve yatağa yatınca uykuya kolay dalmaya çalıştım. Rüyalar bir deneyim mi tartışılıyor. Sonuçları fiziksel olarak direk etkilemiyor, yaşananlar gerçek olmadığından ve oradaki diğer insanların hayatında deneyim olmadığı için genelde çoğu insan rüyaları umursamaz. Ve belki de…
-
Başkaları Üzerinden Hayatlar
Hayatı başkaları üzerinden yaşıyoruz. Dışarıda bir hayat var ve bunu kaçırıyorum. Sanki rüzgar esiyor ve ben bunu kaçırıyorum. Küçüklüğümden beri yatak odamızın penceresinin baktığı karşı binadaki insanların hayatlarının daha güzel olduğunu düşünürdüm. Bu his arada, kendi hayatımdan memnun olduğum zamanlarda kendini unuttursa da küçücük bir hayal kırıklığı veya pişmanlık yaşadığımda penceremde beni bekliyor. Kimi zaman salonlarındaki ışık, kimi zaman balkonlarındaki sohbet acaba karşı binadaki insanlar bizden daha mı mutlu diye düşündürüyor. Neden insan sürekli başka insanların hayatlarını güzel buluyor? Neden başkaları üzerinden yaşıyoruz? Küçükken, henüz annem ve babam ayrılmadan önce odalarımızda yemek yerdik. Bizde yemek masası yoktu, sofra yoktu. Televizyon yoktu. Yani ablamla bana yoktu. Ama ablamla penceremizden bakardık; onların…
-
Radyo Tiyatrosu ve Uykusuzluk
Radyo tiyatrosu dinleyen birçok insan bilir, Uyumak için radyo tiyatrosu dinlemek harika bir yoldur. Keşfettiğimden beri birçok radyo tiyatrosu dinledim Youtube üzerinden. Kitap okumanın yanında zihninizde görüntüler oluşmasını sağlayan seslendirmeler, sadece sesle ortamı, havayı hissettiren radyo tiyatrosu bambaşka oluyor. Youtube kanallarında radyo tiyatrosu dinlerken yorumlarda da görüyorum ve benim de başıma geldi; sonunu dinleyemeden sürekli her dinleyişinde aynı yerde uykuya dalan insanlar var. Her dinleyişinizde sıcaklık ve güven hissettiren bir radyo tiyatrosu bulmak güzel oluyor. Kimi zaman dizi veya film izlemekten bile daha güzel. İki yıllık önlisans okuduğum zamanları hatırlıyorum; ilk hafta belki bunu asla beceremeyeceğimi düşündüm. Lisede beni yakalamış olan bunalımlarım, uykusuzluk yurt yatağında artmaya başladı. Uzun bir süre…
-
Kelebek Olmak İçin Bekleyen Tırtıllar
Kelebek tırtıl olduğu zamanları hatırlıyor mu? Kozasından çıktıktan sonra ömrünün kısa olacağını biliyor mu? Tırtıl kelebeklere bakıp imreniyor mu, büyümek isteyen çocuklar gibi? Kelebek tırtıla bakıp kozasından çıktığına pişman oluyor mu? Dahası kelebek büyümüş olmanın yükünü hissederek tırtıl anlarını özlüyor mu? Belki de hiçbirini hatırlamıyor. Düşünmüyor bile. Kozadan çıkma anını hatırlamak kötü olurdu. Annem doğa bir şekilde o anları bize hatırlatmıyor dedi. Ben bebekliğimi hatırlamıyorum. Öyle bir dönüşüm yaşasaydım belki bu acı verici olabilirdi. Değiştiğimi düşünüyorum. İyi anlamda olabilir. Kötü değişimler de olabilir. Hoşuma gitmeyen duygularım da oldu. Aslında bana zarar veren duygular bunlar. Ama her şekilde şimdiki halim daha kırılgan ve hassas olsa da çocuk Candan’a hatta ergen Candan’a…
-
Sıkıldım; Laf Sokmalardan, Öfkeden
Sıkıldım; son zamanlarda artan boşluğumdan ve endişelerimden. Kurtulmaya çalışıyorum ama bu bedensel bir rahatsızlığım gibi sürekli kendini hissettiriyor. Biliyorum blog konusunda iyi değilim ve okuyan biri olduğunu da düşünmüyorum. Ama hayali bile olsa birilerine ulaşmış gibi düşünmek anlık olarak rahatlatıyor. Gökyüzü gibi burası; kimlerle aynı yıldızlara, Ay’a, Güneş’e baktığımı bilmesem de orda ve düşüncelerim süzülüyor. Düşüncelerimin ferah ve ilham verici bir tarafı da yok. Kimseye tavsiye vermek gibi bir niyetim de yok. Hatta benim tavsiyeye ihtiyacım var sanki. Uyumak, endişelenmeyi kesmek, güvenmek ve kendimi sevmek için. Artık kendimi zorlamak istemiyorum hiçbir şey için. Hayat boyu zorlandım diyerek abartmak istemiyorum. Borç ve bedel gibi kavramlarla yaşam hakkı almaya çalışmaktan sıkıldım. Standart…
-
Dönüm Noktaları
İnsanların hayatlarını değiştiren dönüm noktaları var. Belki iyi belki kötü. Bazen bir hata bazen bir başarı. Bazen bu değişimler amaçlarımızı, hayata bakışımızı ve sonrasında kararlarımızı etkiler. Dönüm noktaları bazen sizin seçmediğiniz bir yol olurken bazen sadece başlangıcı seçtiğiniz bir yol oluyor. Bu yolda çoğu zaman başımıza kötü olaylar gelir. Dersler kötü gider, arkadaşınız sizi terk eder, babanız size sırtını döner, işten kovulursunuz ve tekrar emeklemeye başlarsınız. Bazen de hiç planda yokken biriyle tanışırsınız, arkadaşınız olur, karşınıza bir kedi çıkar, hayaller için karakterleriniz olur. Genelde filmler bu anları bize gösterir. Sıradan akışında giden bir hayata gelen kötü ya da iyi olayları seyrederiz. Dönüm noktaları bekleriz. Benim için bu dönüm noktaları ayrı…