Kalkmasam Bir Sabah Yataktan
Sabah kalkmak için sebebiniz olmalı diyorlar. Ve bu sebep nasihatlerle bulunamaz. Yataktan kalkmak için sebebinin olmaması berbat bir durum. Bende de oluyor sabah yataktan kalkmak istemiyorum çoğu zaman. Yapacak işin olmaması ayrı bir durum. Yaşam sevinci dedikleri o devam etme motivasyonu kayboluyor. Bazılarımız erken mi pes ediyor?
Bugün sabah yağmur yağarken bir iki satır yazmak istedim. Bu yaz yağmurları fark ettirmeden ürpertiyor. Bacaklarım yine sızlarken nemden, dişlerimi sıkıyorum. Gözlerimi kapatıyorum ve bir yandan yorgunluğumu almaya çalışırken bir yandan düşüncelerimi sıkıştırıyorum. Caddenin tamamen sırılsıklam derisi benimkine kıyasla nasılda canlı. Parlıyor, ışıldıyor. Nasılda ağlıyor gökyüzü ama bu yeryüzünün hoşuna gidiyor. Her bir damlayı gökyüzüne geri vermek adına saklamak isterdim. Ama beton yollar, binalar, aralar kaçırıyorlar damlaları. Şimdi gitmek, ıslanarak yürümek vardı kaldırımlarda. Vardı da…
Yine okul havası başladı. Yağmurlu günler, soğuktan büzülmeler ve hasta olmalar. Yazın olmasına karşın tüm bunları hissedebiliyorum. Kış uzun zamandır gelmemiş gibi. Herkes üşümeyi unutmuş. Camlar uzun zamandır ıslanmıyor. Yağmurdan dolayı otomobillerin çok sesi duyulmuyor. Okul servislerini gördükçe hatırlıyorum, içinde korktuğum zamanları hatırlıyorum. Gün daha tazeliğini bozmadan kibir cümleleri kurmak kolay oluyor. Daha kirlenmeden üstümdeki elbise, yüzüm donuklaşmaya başlamadan ayak tabanlarım daha serinken. Takvimde yapılmamış işler bekliyor. Çamaşırlar, yerlerde tozlar, musluktan su boşa akıyor. Saçlarım bana banyo yapmamı hatırlatıyor. Bense bir hikâye yazmak istiyorum. Hikâyenin karakterlerini belirleyemiyorum. Nerden başlayacağım, hangi olayı anlatacağım bilmiyorum.
Bazı insanların yaşamaya hakkı yokmuş gibi hissediyorum. Sanki güzelliği olmayan insanların kaçan böceklerden farkı yokmuş gibi. Asla o güzel manzaranın içinde olamayız değil mi? Asla olamayacak o görüntüyü âşık olup kendimi orda düşlüyorum. İşe yaramıyor. Umut pek bir şey getirmiyor. Neden bu kadar acıtıyor? Hele bazı günler artıyor, hiç sebebi yokken daha fazla küçük hissetmeye başlıyorum. Yine aynı hisler geri gelmeye başlıyor. Ellerime, yüzüme, kirpiklerime dokunuyor. Soğutuyor sızlatıyor ve ağlatıyor. Bu hissi etrafımda gördükçe tedirgin oluyorum.
Sabah yataktan kalkmam gerek
Gece yatağıma yattığım zaman uykumun gelmesi lazım. Uykumun getirecek şeyler düşünmek istiyorum, ya da hiçbir şey düşünmemek. Uyumak için çabalamak, uyumaya çalışmak yorucu oluyor. Sürekli rüya görmek de yorucu. Hiçbir şey düşünmeden durabilir miyim?
Alarm çaldığı zaman uykumu alarak sabah yataktan enerjik kalkmam gerek. Gün boyu gerilmek, kendime gelmeye çalışarak geçirmek istemiyorum. Zorlama olan durumları hayatımdan çıkarmak istiyorum. Utanç verici, acı verici, sinirlendiren anılarımı unutmak istiyorum. Başta bunu nasıl yapabilirim diye düşündüm. Umudum vardı yeni başlangıçlar için.
Kuruduğu halde dalda sallanmaya devam asalak bir yaprak gibiyim. Hayatla bir bağım var mı? Ölmek veya yaşamak için bir nedenim var mı? Faydam var mı? Zararım var. Bazen keşke hiç duygularım olmasaydı diyorum. Keşke hep hissiz kalsaydım ve eskisi gibi acımasız olabilseydim. Keşke hiç doğmasaydım. O zaman korkaklık ettiğim için ölmeyi beklemem gerekmezdi.
Sabahımı yaşamak istiyorum. Biliyorum buna istediğim herhangi bir zaman başlayabilirim. Çoğu zaman yaptığım sadece bir alışkanlık, döngüye giriyor. Neden iyi davranışlar kolay alışkanlık olmuyor? Güne hareketli başlamak ve kendimi değerli hissetmek istiyorum. Yataktan kalkmak için bir hayvan, bir insan, bir iş yok. Kendim için bile yataktan kalkamıyorum bazı günler. Günü başlatma kimseye görünme o zaman bunlar gerçek olmaz diyorum. Kimi zaman bir sorumluluğun olması motivasyon olabiliyor. Kimi zaman sorumluluklar beni korkutuyor.
Ben kalkmasam bir sabah yataktan, annemin de benim için kalkması gerekmese. Toprağa karışsam bir gün, kendimi mahvetmeyi bıraksam.