On Dakika
On dakika vardı
Kaldırım taşlarını sayabilir,
Bulutsuz gökyüzüne bakabilirdim.
Merdiveni seke seke inerek trene yetişebilir,
Romandan bir bölüm bitirebilirdim.
Oradan seninle konuşmaya gidebilirdim
Peki, ben on dakika ne yaptım?
Oysaki ben ağlıyordum on dakika
Sebepsiz tavana baktıktan sonra
Treni kaçırdığımı hatırlayarak.
Sonrasında boynum aşağıda
Seni de göremedim.
Roman bıraktığın masada
Kaldırımı saymıyorum bile.