-
Gözlerin Artık Yeşil Değil
Fazla uzun sürdü yolumuzArtık birbirimize katlanamıyoruz.Senin de yorulduğunu görüyorumAma yardımlarımı kabul etmiyorsun.Göz temasından kaçınıyor, aklımı karıştırıyorsunSözlerimi dinlemiyorsun.Kendi sorularına cevap verip beni itiyorsunUzaklaşmak istediğimde bana yine bağırıyorsun. Nefeslerimiz bile yoruluyor artık, bize yetişemiyorlarDurgun hava daha çok baskı yapıyor.Rengi atmış sokaklar çoktan boşalmışKendi ayak seslerimiz toprakta sürünüyor.Neden hiçbir güzel sözüm duyulmuyor? Ah baba ah!Güzel günler daha erken başlayabilecekkenSeninle daha erken tanışabilecekkenHenüz daha yeni yeni karşındayım.Güven bekliyorsun benden, sevgi istiyorsun. Şimdi tekrardan 7 yaşındayım25 yaşındaki bedenimle.Büyüyemiyorum karşında,Bebek gibi hissediyorumYürümeye çalışıyorum hâlâ.
-
Okulun İlk Günü
Bugün okulun ilk günüYazın bittiği gün,Yağmur kokusuyla okul kokusunun günü.Korna sesleri arasında sadece bir gözüm açıkİşe geç kaldığımı fark ediyorum.İşiteceğim azarları düşünüyorum. İstiklal Marşı duyuluyor pencereden.Hemen yanımızdaki okuldaÇocuklar sıraya girmiş olmalı bahçede.Bende eşlik ediyorum sessizce dudaklarımla“Korkma sönmez…” Yastığıma sarılıyorum“Beş dakika daha”Okul zilinin sesi kulaklarımdaBu sefer benim için değil.
-
Sırada Kabuslar var
Rüyaların hayatımda büyük bir yeri var. Bir dost, bir düşman, bir akraba, bir öğretmen oluyorlar zaman zaman. Geçmişte kalan bir anı kadar gerçek benim için. Zaman zaman hatırladığım ve başıma gelmiş kadar ürperdiğim kabuslar var. Senelerdir her gece rüya görüyorum. Çoğu zaman günlük yaşamdan daha fazla rüyalar beni yoruyor. İnsanlar üstümdeki yorgunluğu anlamıyor. O yüzden rüya görmemeyi dilediğim çok zaman oldu. Denedim de, tabi nasıl denenir bilmiyorum. İlaç kullanmaya çalıştım, düşünmemeye, çalışıp kendimi yormaya ve yatağa yatınca uykuya kolay dalmaya çalıştım. Rüyalar bir deneyim mi tartışılıyor. Sonuçları fiziksel olarak direk etkilemiyor, yaşananlar gerçek olmadığından ve oradaki diğer insanların hayatında deneyim olmadığı için genelde çoğu insan rüyaları umursamaz. Ve belki de…
-
Başkaları Üzerinden Hayatlar
Hayatı başkaları üzerinden yaşıyoruz. Dışarıda bir hayat var ve bunu kaçırıyorum. Sanki rüzgar esiyor ve ben bunu kaçırıyorum. Küçüklüğümden beri yatak odamızın penceresinin baktığı karşı binadaki insanların hayatlarının daha güzel olduğunu düşünürdüm. Bu his arada, kendi hayatımdan memnun olduğum zamanlarda kendini unuttursa da küçücük bir hayal kırıklığı veya pişmanlık yaşadığımda penceremde beni bekliyor. Kimi zaman salonlarındaki ışık, kimi zaman balkonlarındaki sohbet acaba karşı binadaki insanlar bizden daha mı mutlu diye düşündürüyor. Neden insan sürekli başka insanların hayatlarını güzel buluyor? Neden başkaları üzerinden yaşıyoruz? Küçükken, henüz annem ve babam ayrılmadan önce odalarımızda yemek yerdik. Bizde yemek masası yoktu, sofra yoktu. Televizyon yoktu. Yani ablamla bana yoktu. Ama ablamla penceremizden bakardık; onların…
-
Kayıp Şiirler
Annem kayıp şiirler olduğunu söylüyorNe yazıyor o şiirlerde?Nasıl yazmış olabilirim ki annem üzgün gittiklerineTekrar yaratılamaz diyor,Tekrar telaffuz edemem hiçbirini,Tekrar aynı sesleri duyamam. Ben çoktan öldüm belki deDuygularım, hayallerimSeni beni anlatan tüm kelimelerim.Bana ait hiçbir şey kalmadı dünyadaSavaşlarım, kavgalarım hepsi boşa gitti.Yıpranmalarım ve yara almalarımla kaldımTüm insanlar yaşama devam ederken. Bekleyip duruyorumYaşam ilerledikçe daha çok özlem oluyor;Geri gelmeyecek tüm anılara,Unutmaktan korktuğum anılara,Yaşamayı düşündüğüm anılara.Umut da artık hayal oluyor anıların yanında.
-
Penceremdeki Ağaçlar
Kışın nasıl görünecek bu ağaç?Şanslıysak karla kaplanır dalları.Yağmurla hareketlenir yapraklarıKarışır durur yanındaki ağacın dallarıyla dalları.Süslenmiş gibi şimdi;Kirazlar, limonlar dallarında bekliyorKuşlar gelip geçiyor,Renkli böcekler kaçıyor her kanat sesinde.Henüz yağmış yaz yağmuruyla ıslanmış yapraklarGöz kırpıyor misafirlere.Neyse ki görebiliyorum güzel manzarasını penceremdenArada savruluyor selam verir gibi rüzgarlaDönüp baktığımda yanıtı yok ama sorularıma.
-
Radyo Tiyatrosu ve Uykusuzluk
Radyo tiyatrosu dinleyen birçok insan bilir, Uyumak için radyo tiyatrosu dinlemek harika bir yoldur. Keşfettiğimden beri birçok radyo tiyatrosu dinledim Youtube üzerinden. Kitap okumanın yanında zihninizde görüntüler oluşmasını sağlayan seslendirmeler, sadece sesle ortamı, havayı hissettiren radyo tiyatrosu bambaşka oluyor. Youtube kanallarında radyo tiyatrosu dinlerken yorumlarda da görüyorum ve benim de başıma geldi; sonunu dinleyemeden sürekli her dinleyişinde aynı yerde uykuya dalan insanlar var. Her dinleyişinizde sıcaklık ve güven hissettiren bir radyo tiyatrosu bulmak güzel oluyor. Kimi zaman dizi veya film izlemekten bile daha güzel. İki yıllık önlisans okuduğum zamanları hatırlıyorum; ilk hafta belki bunu asla beceremeyeceğimi düşündüm. Lisede beni yakalamış olan bunalımlarım, uykusuzluk yurt yatağında artmaya başladı. Uzun bir süre…
-
Dönüm Noktaları
İnsanların hayatlarını değiştiren dönüm noktaları var. Belki iyi belki kötü. Bazen bir hata bazen bir başarı. Bazen bu değişimler amaçlarımızı, hayata bakışımızı ve sonrasında kararlarımızı etkiler. Dönüm noktaları bazen sizin seçmediğiniz bir yol olurken bazen sadece başlangıcı seçtiğiniz bir yol oluyor. Bu yolda çoğu zaman başımıza kötü olaylar gelir. Dersler kötü gider, arkadaşınız sizi terk eder, babanız size sırtını döner, işten kovulursunuz ve tekrar emeklemeye başlarsınız. Bazen de hiç planda yokken biriyle tanışırsınız, arkadaşınız olur, karşınıza bir kedi çıkar, hayaller için karakterleriniz olur. Genelde filmler bu anları bize gösterir. Sıradan akışında giden bir hayata gelen kötü ya da iyi olayları seyrederiz. Dönüm noktaları bekleriz. Benim için bu dönüm noktaları ayrı…