-
İyi Baba Kız Olsaydık
Baba kız birlikte geçirdiğimiz uykusuz günün ardından akşama güzel bir uykumun gelmesiyle uzun zaman sonra deliksiz ve rüyasız dinlendirici bir şekilde uyudum. Ama daha önce bahsettiğim pişmanlık gözlerimi araladığım anda vücuduma yayıldığı için kendi huzurumu kaçırmaya başlıyordum. İki saat boyunca yattığım yatakta henüz bedenimi hareket ettiremeden ve o tatlı tatlı kendiliğinden uyanmanın tanıdı çıkaramadan boğulmaya başlıyordum. Bu negatif senaryolarla başımın giderek ısındığını fark ettiğimde keşke hiç düşünmeye başlamasaydım diyorum. Bu düşüncelere kadar sıcacık gelen Güneş artık gözlerimi acıtan ışıktan başka bir şey olmuyordu. Uzun zamandır göremediğim ışık pencereden yatağıma uzanmaya başladığında ışığı engellemek için gözlerimi kısıyorum. Yetmiyor bende kendimi taze uyanmış halimdeki keyiften koparıp ellerimle başımı tutuyorum. Her an kötü…
-
Kadıköy ve Babam
(Babamla Kadıköy ‘de Haziran ortalarında yaşanmış bir günden) Bugün sabah altıda kendim uyandım. Yatakta bilincim kendine gelmeye başladığı anda pişmanlık hissi geri geldi. Umursamamak için kendi kendime konuştum. Sadece benim duyabildiğim fısıltılar düşüncelerimi engellemiyordu. Sanki giderek daha çok düşünmeme ve endişe etmeme neden oluyordu. Aklıma sürekli bir önceki gün yaptıklarım dahası eksik veya ters yaptığım neler var soruları geliyordu. Bu sorularla birlikte yıllar önce yaptığım hatalar yeniden gözümün önünde, bana yakında başın derde girecek gibi çağrılar yapıyorlardı. Dün babamla yaşadıklarım, ablam… Olacaklar. Her olayda kendimi yanlış hissetmeyi başarıyorum. Sürekli yaptığım bir hareket, seçtiğim bir yol bana gelecekte kötü bir olay olarak geri dönecek diye korkuyorum. Dün hiç uyumadığım bir gecenin…
-
Korona ve Zaman Yaratmak
Korona başta basit gördüğümüz ama bizi çok etkileyen bir hastalık oldu. Son çalıştığım yerde… Aslında oraya gelmeden daha eskilere gitmek istiyorum. Evde kaldığım zamanlarda bilgisayarımdaki, defterlerimdeki notları buldukça eskiden ne kadar takıntılı ve saçma düşüncelerim olduğumu fark ettim. Çocuk Candan’a bakıp “sersem” demek kolay, çünkü o ben olamayacak kadar benden uzakta duruyor. Tabi yine de düşünürken yüzümü kapatmak istiyorum. Ama bu yakın zamanlar insana kabuk tutmuş bir yara kadar belirgin geliyor. Hatırladıkça kabuğunu deşiyormuşum gibi hissediyorum. İyileşmesi giderek zorlaşıyor. Doktorum günlük tutmam gerektiğini söyledi. Böylece sorunun nerde olduğunu görebilirmişim. Ona kalbimin ağrıdığını söyledim, çoğu zaman başımın ve gözlerimin zonklayarak ağrıdığını da. Tavsiyesinin ardından tekrarladım: -“Benim kalbim ağrıyor.” İşe başlamadan önce…
-
Değirmenler
Değirmenler yakınımızda şimdiGörecek çok şey var.Yüzleri bana dönük ayçiçekleri,Güneşe aralık vermeyen yeşil ağaçlar,Sonraki baharı bekleyen kuru toprak.Yaşayacak çok şey varBurası büyüdüğüm yerSeni tanıdığım yerSeni kaybettiğim yer. Değirmenler çok uzakta şimdiGörülecek bir şey kalmadı.Başları aşağıda ayçiçekleri,Ağaçların arasında elektrik telleri,Artık bahar yok biliyor topraklar.
-
Babam
Babamın yağmurluğunu giymişti adamBabamın çantasından taşıyordu kahverengi.Bir süredir görmediğim ayakkabılarıTrenden inmek için kapıya yaklaşmış.Beresini çıkarmış,Saçları babamınkinden beyaz değil
-
On Dakika
On dakika vardıKaldırım taşlarını sayabilir,Bulutsuz gökyüzüne bakabilirdim.Merdiveni seke seke inerek trene yetişebilir,Romandan bir bölüm bitirebilirdim.Oradan seninle konuşmaya gidebilirdimPeki, ben on dakika ne yaptım? Oysaki ben ağlıyordum on dakikaSebepsiz tavana baktıktan sonraTreni kaçırdığımı hatırlayarak.Sonrasında boynum aşağıdaSeni de göremedim.Roman bıraktığın masadaKaldırımı saymıyorum bile.
-
Bebeğim
Ben garip bir bebekmişimAlışılagelmişin dışında bir bebekBoyum bir bebeğe göre uzunKilom görüntüme göre fazla.Saçlarım vardı daha doğmadanKuzguni siyah, dimdik ve kaskatı.O zamandan belli boş inadım.Kirpiklerim batıyor bazen gözlerimeŞimdi irileşmiş burnumHer bebeğinki gibi iki delikten ibaret.İsimsiz, yalnızca bir bebeğim. Not: Şiir annemin beni anlatışıyla yazıldı. Babam ismime karar verene kadar bir süre Bebek Avcı olarak seslenmiş bana. Belki de sizi güzel bulan tek kişi annenizdir.
-
Keşke Olmaz Artık
Peki, dudakların kanıyor mu hâlâ?Boğazımda acı tadın kaldı kaldı çünküBenimse bileklerim ağrıyor hâlâKalbini daha ne kadar tutabilirim avuçlarımda? Keşke bir köpek kadar anlayışlı olsaydın.Acabalar olacakları değiştirmeyecekVe biliyorum, yanlış yapıyorumBelki zaten kanamasını istiyorum;Ellerimin, gözlerimin, dudaklarının. Kaç can aldım?Kaç canını aldım senin?Şimdi pis düşüncelerle odamdayımKirli bir odaAma bir hücre aynı zamandaArtık olmaz, keşke olmaz artık.